Modernleşme kuramları gelişmiş ülkelerin geçirdiği süreçlerin çözümlenmesine dayanmaktadır. Kuramların temelinde, Batı ülkelerinin geleneksel toplumlarda modern toplumlara geçişlerinin, ikinci dünya savaşından sonra bağımsızlıklarını kazanan ülkelerde de tekrarlanacağı beklentisi bulunmaktaydı.
Yeni iletişim teknolojileri de bu
modernleşmeyi yayacak olan "sihirli çarpanlar" kabul edilerek,
gelişmekte olan ülkelere girişleri çeşitli yardım ve borç anlaşmalarıyla
desteklenmekteydi.(1)
Dainer Lerner'in Türkiye dahil olmak üzere bir dizi orta doğu
ülkesinde yaptığı alan araştırmaları sonucunu topladığı "Geleneksel
Toplumun Çözülüşü" kitabında batı ülkelerinin geçirdiği bazı süreçlerin
tekrarlanacağı bir süreç olarak değerlendirmektedir. Buna göre
kentleşmenin artışı okuma yazma oranının artışına bunun artışı ile
iletişim araçlarına açılmayı artıracağını iletişim araçlarına açılmanın
ise daha geniş ekonomik kalkınmayı ve siyasal katılmayı (oy verme)
beraberinde getireceğini belirtmektedir. Bu gelişmenin belirleyicisi hareketli kişilik
(Mobile personalite) olacağını, bunun artışının ise modernleşmiş
kişiliği yayacağını belirtmektedir.(2)
İlhan Deniz, internetin Politika süreçlerini etkileyeceğini belirterek gelecekte seçim kampanyalarının, büyük şehir meydanlarında değil internetteki sitelerde yapılacak gibi göründüğünü, internetin ucuz kullanımının da seçim vaadlerinde yerini alacağını belirmektedir.(3)
Hali hazırda internetin politika sayfalarında, vatandaşlık seçimler, politik mizah, dergiler, partiler, politik tartışmalar, siyaset bilimi gibi konularda partilerin propagandasından, parti değerlendirmelerinin, ideolojilerinin belirlendiği ve yayılmaya çalışıldığı çok sayıda dergiye ulaşmak mümkün.
Acun Gezer'e göre internet, devletler üstü yapısıyla merkezi denetimlere kolay kolay boyun eğmeyecek bir otonomiye sahiptir. İnternetin, bireylerin ve kitlelerin kendilerini en kolay ve kapsamlı tarzda ifade etmelerine,düşüncelerin en geniş ve özgür biçimde sunulup tartışılmasına olanak sağladığı için katılımcı demokrasi için iyi bir araç olduğunu belirtiyor.(4)
Örneğin Vietnam, Güneydoğu Asya ülkeler birliğine üye ülkeler içinde henüz internet bağlantısı olmayan bir ülkeydi.İnternetin devreye girmesiyle hem ülke içindeki bilgi akışının denetlenmesi güçleşecek, hem de yurtdışındaki Vietnamdaki iktidara karşı yürütülen kampanyaların ülke içinden rahat ve sansürsüz bir şekilde edinilmesini kolaylaştırcak. (5)
Hiçbir ideolojik sınırlamaya tabi tutulmadan anarşist,muhafazakar, liberal her türlü siyasi fikrin savunuculuğunu yapan dergilerin faaliyette bulunduğu bir alan durumunda olduğunu belirten İlhan Deniz, bazı dergilerin siyasi muhalefet örneğinde daha ileri gidip ünlü Malcolm X'in "sen sistemi oynatmazsan, sistem seni oynatır"sözünden ilham alan otoriteyi sorgulayan manifestoya sahip olarak "Otorite seni sorgulamadan, sen otoriteyi sorgula" gibi öğütler veren dergilerden ilgili kutucukların doldurarak kişisel insiyatifle oluşturabildiği, kendi başına komple teorilerinin geliştirilebildiği bir dergi ortamının ilginç kazanımlara sahip olacağına dikkat çekmektedir.(6)
Alışılmış anlamıyla "Nispi temsil"temeline dayalı çağdaş demokrasilerde toplumun temsilcilerinin temsil ettikleri kitleyle sadece belirli dönemlerde örneğin seçimler öncesinde doğrudan iletişim kurduğu bunun dışında ise aradaki "temsiliyet"ilişkisini sağlayacak olan iletişimin büyük oranda koptuğu düşünülürse, internetin sağladığı olanaklar sayesinde yönetenlerle temsil ettikleri kitleler arasında iletişimi ve toplumun yöneticilerini denetlemesini sürekli hale getirmek, belki de demokratik seçimleri dönemsel olmaktan çıkarıp süreğen hale getirmeyi mümkün kılacaktır.Böylece hükümetlerin icraatlarını topluma beğendirme kaygısını sadece seçim dönemleri öncesi değil sürekli taşıyacak , toplumsal denetim dönemsel ve dolaylı olmaktan çıkıp sürekli ve dolaysız olacaktır.(7)
1980'lerden başlayarak "Neo Modernleşme" yaklaşımı gelişmekte olan ülkelerin, geleneksel toplumlardan modern topluma değil sanayi toplumlarından küresel enformasyon toplumuna geçiş yoluyla, diğerlerine yetişebilecekleri söylenmektedir. Neomodernleşme kuramının çerçevesi içine giren enformasyon toplumu yaklaşımında gelişmekte olan ülkelerin "eksiği" değişmiştir. Modernleşme kuramlarında geleneksel toplumun değerlerinin egemenliği eksiklik olarak sunulurken enformasyon toplumu yaklaşımlarında "enformasyon eksikliği" geri kalmanın nedeni olarak gösterilmektedir. Böylece uluslararası ekonominin eşit olmayan ilişkileri perçinleyen yeni yapısı gizlenmiş olmaktadır.Gelişmekte olan ülkelerin hızla enformasyon toplumuna dönüşmesinin yolu sayısal ağa bağlı olmaya ve bağlanılacak teknolojileri satın almaya indirgenmektedir. (8)
Acun Gezer, yeni bir demokratik modelin internet sayesinde gelişmesinin sadece bir ütopya olarak kalmayacağını ancak internetin bütün bunları tanırken, en azından bugün için gideremediği bazı zaafları da içerdiğini belirtmektedir. Bunların başında ise internetteki bireyin gerçek yaşamdakinden farklı olarak somut bir "hukuki kimliği"nin bulunmaması olduğunu belirtmektedir. (9)
Yeni uygulamaların yayılması, varolan egemenlik (iktidar yapılarını) kurmaya yetmemektedir. Yeni uygulamaların yayılması, sadece teknolojinin değil toplumsal bağlamın değişmesiyle mümkündür. (10)
KAYNAKLAR1-GERAY HALUK, "Geleceğe dönüş mümkün mü? Bilim ve .Teknik: Sayı:360, Kasım 97
2-A.G.M, GERAY HALUK, "Geleceğe dönüş mümkün mü?"
3-İLHAN Deniz, "Oyumuz internete"23.09.1997 Yeni Şafak Gazetesi
4-GEZER Acun, "Sakıncalı internet"PC Net,Aralık 1997
5-İnternetin neresindeyiz , PC, 04,10.12.1996 sh 7
6-A.G.M, İLHAN Deniz, "Oyumuz internete"
7-A.G.M, GEZER Acun, "Sakıncalı internet"
8- A.G.M, GERAY HALUK, "Geleceğe dönüş mümkün mü?,
9-A.G.M,GEZER Acun, "Sakıncalı internet"
10-A.G.M,GERAY HALUK, "Geleceğe dönüş mümkün mü?"
0 yorum:
Yorum Gönder