“Nokta kaynakçısı. “Ben bir makineyim” derken, banka memuru “kendimi kafese kapatılmış hissediyorum” diye haykırıyor, onun sözleri tezgahtarınkilerle birlikte yankılanıyor.Çelik işçisi ise kendisini bir yük katarına benzetiyor.Otel Resepsiyonisti “Benim yaptığım işi bir maymun bile yapabilir” derken,göçmen işçi “bir tarım aleti kadar kıymetim yok” diye yakınıyor,Moda mankeni kendisinin bir meta olduğunu söylüyor,beyaz yakalı ve mavi yakalı işçiler hep bir ağızdan “ben bir robotum” diye bağırıyorlar“. (1)
İnternetin olduğu yeni dünya düzeni insanlar arasındaki bilgi, fırsat ve gelir farklarını derinleştiriyor.
İnternet, belkide insanoğlunun başarıyla yaşadığı anarşik bir düzene sahip. İnternetin zincirlerinden boşanmışcasına serbestliği yaşatmasındaki ucu belirsizlik rahatsız edici bulunmuş olmalı ki kimi çevrelerce bu gidişatın kontrol altına alınmasına çalışılıyor. (2)
Nitekim kasım 1996'da yayınlanan The Economist dergisinde İnternetin kullanımının sorunlarına yer verilip kapağında ise "İnternet artık olgunlaşmalı" hükmü işleniyordu. İnternetin olgunlaşma sürecinde bu tür kontrol edici tavırlar yapılacağı muhtemel görünüyordu. Öncelikle hizmet sağlayıcı şirketlerin büyük karlar elde edememeleri, hükümetlerin emrinden çıkan enformasyona ilişkin kaygıları, kulanıcıların yaşadığı erişim trafiğindeki tıkanmalar bu tür beklentileri artıran nedenler oldular. Özellikle ABD'de başlayan internette kontrolsüz ve yayılmacı pornografik yayınlarındaki denetimsizlik, akademisyenlerin İnternetteki ticari reklamların fazlalığından dem vurarak kendi "özel İnternetlerini" kurmaya çalışmalarına ve bankaların giderek güvenilmez hale geldiğini düşünmelerinden dolayı internet'i terk etmeye teşebbüs ediyorlardı. (3)
Asu Aksoy, internetin algılanmasındaki bu dönüşümü bir insanın büyüme sürecindeki etaplara gösterilen reaksiyona benzetmektedir.
Bu konuda Jean Françous LyoTard'ın yaklaşımı çözümleyici bir analiz imkanı tanıyor. "İnsanlık, çocukluktaki yeniyi mümkün kılan kararsızlık, belirsizlik, düzensizlik ve akılsızlık halini (ki bu hal insanlık halinin kendisidir. )" olgunlaşma" adına ve varlığını anlamlı kılmak için bertaraf etmeye, ayağa kalkarak kararsızlıklarından kurtulmaya, aklını kullanarak belirsiz imkanlar silsilesini elle tutulur bir gerçeklik ile değiş-tokuş etmeye çabalamakta. Kendi tanımı olan düzensizliğini hep düzen içine sokmaya çalışmakta, kendi kaderinden kaçmaya yeltenmekte" demektedir. (4)
Zygmunt Bauman'a göre bu açılmanın çözülmesi mümkün değildir. Bauman'ın stratejisinden bakarsak, tanımdaki belirsizlik hali insanın önüne sonsuz bir seçim özgürlüğü koymaktadır. Ancak bu özgürlük seçme imkanını kapatacak şekillerde kullanılmaktadır. İnsanlık, ucu açık, belirsiz "özü"ndeki düzensizlik halini kaldırmayıp hep bir düzen empoze etmek peşinde. Bu perspektiften bakıldığında internetin mantar gibi büyüyen kontrolsüz gidişatı kontrol altına almak isteyenlerle, bu anlayışa karşı çıkıp sınırsız özgürlük özleyicileri arasında bir çatışma başlamaktadır. İnternetin özgürce gelişmesini savunanlar aslında yıkmaya çalıştıkları kurulu düzenden tamamen düzensizliğin hakim olduğu bir belirsizlik ve total özgürlük durumunu kurgulamak yerine düzeni yıkma gerekçelerinin ortadan kalkacağı "Sanal Cemaatler"den oluşan yeni bir sosyal düzen peşinde olduktan anlaşılıyor. (5)
Modern toplumların şafağında toprağa dayalı bir ekonomiden sermayeye dayalı bir ekonomiye dolayısıyla toplumsal hayat tarzına geçildiğini ilk fark edenlerden ve bu olguda "devrimci" bir yön bularak, dünyayı değiştirmeyi öneren Marks'tan birkaç on yıl sonra dünyaya bakan Adorno , Marx'ın o meşhur 11. tezine gönderme yaparak "Dünyayı değiştirme imkanı artık yok, öyleyse onu bir kez daha yorumlamaya çalışalım." demek zorunda kalmıştı. (6)
İnternet yavaş yavaş toplumda Radyo ve TV. gibi reklam medyası olmaya başlıyor. Bu ise internetin kendi ekonomisini kurmasına neden olacaktır, ve sadece saf bir iletişim ağı olmaktan çıkaracaktır. (7)
İnternet, Kolay ve hızlı iletişime imkan veren ve giderek yaygınlaşan bilgi ağı ile bilginin küresel seviyede ortak kullanımına iyi bir örnektir.
İnternet, Dünyanın iki ucunda bulunan ve birbirini tanımayan insanların ortak ilgi alanları üzerinde bilgi alışverişinde bulunduğu,ve dünyayı "küresel bir köye''dönüştürecek insanları yeni bir kimlikle tanıştırır.
Sibel Algan, internet sayesinde "kendimizi fiziksel sınırların giderek yok olduğu bir dünyada nasıl konumlandırabiliriz?" sorusunu soran bireylerin artacağını belirtmektedir. (8)
Özgür
Kurtuluş ise internetin Küreselliğe katkılarının abartılı olduğunu
belirtmektedir. Esasen bilgisayarların günden güne ucuzladığı, yapay
zeka, iletişim, sanal gerçeklik, multimedya gibi uygulamaların geliştiği
ve günlük hayatın bir parçası haline gelmeye başlamasıyla bunların
sonuçlarının Dünya yüzeyinde büyük bir yayılımın gerçekleşeceğini,
kültürlerin ortadan kalkacağını söylemenin, hele başka gelişmekte olan
ülkelerin halklarının çoğunun okuma yazma bilmediği bir dünyada bunun
hiç bir şey ifade etmeyeceğini belirtmektedir. (9)
Techonology Calendar (Teknoloji Takvimi) kitabının yazarı Pearson'a göre İnternet, ulus-devlet kavramını ortadan kaldırmaktadır. "ulus devletlerinin gücü alınarak ve topluluk ağlarına aktarılacak. Bu yerel gruplar çok daha güçlü olacaklar ve coğrafık topluluklar daha da güçlü olacak ulus devletlerin varlığı tehdit altında ancak yerel hükümetler güçlenecek. Tüm dünya için uluslararası bir hükümet olacak". (10)
İlhan Deniz, kendilerini anlatmak için interneti seçenlerin, insanların, kurumların yönetimlerin sayısının gün geçtikçe arttığını belirterek "Derin Devlet"lerin sırlarını saklamaları için eskisinden daha fazla çaba harcamaları gerekeceğini belirtmektedir. (11)
İnternet büyüdükçe onun sınırlarının belirginliği artacak, daha anlaşılabilir olacak, daha bir özgür dünyanın kapılarını aralayacak ve her şeyden önce internet onu kullananın kimliğiyle ilgilenmemesi de ayrıca dikkat çekici bir unsur olacaktır.
İnsanların ilgilendikleri konunun bilgisine ulaşmaları için bin bir takla atmaları gerektiği bir ortamda internet, insanların bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak bir yapıya sahip üstelik sadece salt bilgiye ulaşmakla kalmayacak aynı konu ile ilgilenen başka kişilerle de ilişki kurmalarını sağlayacaktır". (12)
İnternet üzerinde herkesin "kendine göre harika ve eğlenceli Web siteleri yaratabilme özgürlüğü" internetteki demokratik ortamın gerçek bir yansıması olarak değerlendirilmelidir.Farklı prototiplere sahip insanların Web siteleri oluşturmalarındaki zengin çeşitlilik yeni fikirlerin oluşmasına da ilham kaynağı olabilecektir.(13)
KAYNAKLAR
1-Joseph Weızenbaum,"Bilgisayar gücü ve insan aklı",Türkçesi Türkan Yöney,Sarmal Yay. 1995 sh:257
2-AKSOY Asu, İnternet niye olgunlaşmalıymış: 26.11.1996 PC:02:sh:16
3-A.g.m., AKSOY Asu, İnternet niye olgunlaşmalıymış,
4-A.g.m., AKSOY Asu, İnternet niye olgunlaşmalıymış,
5-A.g.m.,AKSOY Asu, İnternet niye olgunlaşmalıymış,
6- İnternet nedir Ne değildir?" Yeni Şafak Gazetesi 20.10.1997
7- Ogan Güner- Kerem Üncül, "12 İnternet Balonu, PC Cumputingden derleyenler 19.11.1996 PC:sayı:01 sh: 14-15
8-ALGAN Sibel, "İnternet iletişimin sınırlarını zorluyor." BTV haber, 25 Kasım- 1 Aralık 96 sayı:94
9-KURTULUŞ Özgür, Bilim ve Teknik Sayı:338 ocak 96 sh:29
10-HALAÇ Ali, Zaman Tünelinde, Net, Kasım 1997 sh:66-67
11-İLHAN Deniz, Siber uzayda Kesintisiz, 25.8.1997 Yeni Şafak Gazetesi ,
12-A.g.m.,SAVAŞIR İskender, "Asgari İlişkiler
13-A.g.m.,ALGAN Sibel, İnternet iletişimin sınırlarını zorluyor
0 yorum:
Yorum Gönder