Nancy Moser’in Mozartın ablası Nannerl hakkında yazmış olduğu tarihi romanı okumaya başladığımda kitabın beni sarıp sarmayacağı konusunda kuşkuluydum. Ama ilk sayfalardan itibaren beni kendine çektiğini ve kitabı keyifle okuduğumu belirtmeliyim. Yazar Mozartın kız kardeşinin hayatına ilişkin bir ışık tutarken adeta o devre götürüyor. Yaşamış olduğu duygulara gerilimlere güzel bir ayna tutuyor. O zamanın ekonomik ve sosyal yaşantısı hakkında bir çok bilgiyi başarıyla yansıtabilmiş. Örneğin Piskoposun bir ailenin doğumundan ölümüne kadar pek çok evrede hayatlarının bir parçası olduğunu öğreniyorsunuz. Bazı tasvirler oldukça hoşuma gitti. İşte Nannerl'in ağzından zamanın durduğu o anlar.
“ O soğuk aralık günü arabaları uzaklaşırken bana el salladılar.eve doğru yürürken annem koluma girdi.ön kapının bir tıkırtıyla kapandığını duydum.çok sessiz bir gündü;ertesi günde öyle olacaktı,bir sonraki günde ondan sonraki günde… Keşke benimle konuşsan nannerl dedi karşımdaki oturan Johann. Ne sözcüklerle cevap vermeye çalıştım ne de başımı salladım.Sohbet etmeye bile vakti olmayan bu adamın şimdi çene çalmaya çalışması ne saçmaydı.Ektiğini biçiyorsun.Bana sessizlik vermiştin. Şimdi de benden sessizlik alıyorsun….
0 yorum:
Yorum Gönder