23 Nisan 2015 Perşembe

Yayınlandı Nisan 23, 2015 gön: ve 0 yorum

Matriyona’nın evi



Soljenitsin'in İvan Denisoviç’in bir günü adlı romanında ilginç bir öykü vardır. Özellikle bu öyküyü çok çarpıcı buldum.“Matriyonanın evi” adlı öyküsünde bir kadının trajik hayatı gözler önüne serilir. Matrionanın evi şöyle tarif ediliyor.

“Matriyonanın evi kuzeye dönük boyasız, tahta kaplı yüzünde bir sıra üstüne dört penceresi, iki yamaçlı çatısı küçücük penceresi boyanmış ufak bir çatı odası vardı. bakmak ihtiyacını bile duymayacağım bulanık bir aynası bulunan duvarlarına süs olsun diye ucuz bir kitap reklamı bir de ürün toplama afişi yapıştırılmış bu loş odaya yerleşmeye karar verdim.Evin içinde matriyona ile benden başka bir kedi pek çok sıçan, bir sürü de hamamböceği yaşıyordu.” 

Matriyona ilginç bir kadındır. Mal mülk peşine düşmeyen,evine eşya almayan,giyim kuşama düşkün olmayan, ama başkalarının işinde para almadan aptalcasına çalışan son gününe kadar mal derdine düşmeyen bir insandır. Bu kadının hazin bir ölümü vardır. Sıradan gibi görünen bir insanın toplumda nasıl bir yer tuttuğu şu şekilde anlatılır.

“hepimiz onunla yan yana yaşıyor, fakat hiç birimiz onun “her köyde onu ayakta tutan bir doğru vardır"atasözündeki doğru insan olduğunu anlayamıyorduk. değil yalnız her köyde her şehirde bütün dünyamızda onu ayakta tutan doğru bir insan vardır ve matriyona böyle insanlardan biridir hem de ta kendisidir.

    eposta       edit

0 yorum: