6 derste tango

 

Büyükdoğu dergisi

Devamı

Aristidis Kompleksi

 

Demokrat Parti'nin gerçek yaratıcısı özellikle “Milli şef dönemi uygulamalarıdır, demek de mümkün. 

Şevket Süreyya Aydemir, iktidar yıpranması adını verdiği Bu durumu"Aristidis Kompleksi ile açıklıyor: "Aristidis, zamanınımızdan 2500 yıl kadar önce Atina'da itibarlı bir hakimdi. Her seçimde o seçiliyordu. Aleyhinde hiç kimse birşey söylemiyordu. Bu, yıllar boyu böyle devam edip gidiyordu. Gene bir seçim günü Aristidis seçim alanına giderken, bir köylü, elinde bir midye kabuğu ile Aristidis'e yaklaştı. Bunun içine usulüne göre, seçilecek birinin adını yazmasını rica etti. Aristidis'i tanımıyordu. Aristidis sordu: ” Kimin adını yazalım?“ Aristidis'i yazma da kimi yazarsan yaz! Niçin, Aristidis'in büyük suçları mı var?” Hayır, ama artık bıktık! Hep Aristidis! Artık değişmeli!… 

Prof.Dr. Hikmet Özdemir-Türkiye Cumhuriyeti

Devamı

Çiçekler

 

Devamı

Ulusal çıkar ve ulusal basın

 Ulusal çıkar ve ulusal basın adlı ilginç bir tez çalışmasında bulunan Süleyman güven bu tezin yürütülmesinde ESER KÖKER'in danışmanlığından yararlanmış. Tezin amacı, Türkiye’deki ulusal basının ulusal çıkar önceliginin söylemsel kurulusunu, ulusal çıkara iliskin nitelendirmelerin yogunlastıgı örnek olaylar aracılıgıyla kanıtlamak olduğu belirtiliyor. 

Tez Ankara Üniversitesi açık arşivinde ilgilenenlerin hizmetine sunulmuş. çalışmayı indirmek için ankara.edu.tr

Devamı

Göçebe romanında yaşlılık anlayışı

 

Knut hamsun sevdiğim bir romancıdır. Örneğin şimdilerde çok kadri kıymeti bilinmeyen bir “patatesin” bile ne kadar büyük nimet olduğu onun romanlarında çok iyi vurgulanır. 

"Dünya nimeti" ve "açlık" gibi severek okuduğum romanları da yazan Knut Hamsun'un "göçebe" romanında yaşlılık üzerine ilginç tanımlamaları var. 

Göçebe adlı romanda Knut Hamsun, yaşamın başlıbaşına bir hediye bir nimet olduğunu belirtir. “Yaşamak bile başlıbaşına bir nimettir.Hayatın ayrı ayrı bütün mahrumiyetlerini karşılayan peşin ve bol bir ödemedir.(sh 280) diyor. 

Yaşlanmak bir olgunluk vermez insana, yaşlanmak insanı sadece ihtiyarlatır o kadar.(sh 280).

Devamı

Yazarın yalnızlığı

 Yüreğinin paylaşılmadığı yer, yazarın yalnızlığının başladığı yerdir! 

Sonuçta derin bir yalnızlık, sessiz bir çığlık olur hayat!


Yavuz Bahadıroğlu

Devamı

VIP özel

 

caricaturque.blogspot.com.tr

Devamı

Didim sahilinde

 

Devamı

devri daim

 

Güneş her gün yeniden doğar. Dünya döner, gece gündüzü kovalar. Hazan gider, bahar gelir. Ağaçlar ölümünden sonra yine dirilir. Ve bu böyle devam eder. Derken, yeniler gelir biz gideriz ve eksikliğimiz de hiç hissedilmez. Kıyamet suresi 14. ayetinde “İnsan kendi kendinin şahididir.” buyurulur. Öyledir gerçekten.

Ahmet Deniz-Ölüm Son değil

Devamı

insan niçin var ?

 

İlginçtir; “‘Ağaçlar niye var, niye yok oluyorlar’ diye sorarsanız, birçok fen kitabında bunun cevabını bulursunuz. ‘Ama insan niçin var, neden ölüyor’ diye sorarsanız, bunun cevabını hemen hemen hiçbir fen kitabında bulamazsınız.”

Ahmet Deniz-ölum son değil kitabından...

Devamı

Beni sorarsan

 

Beni sorarsan, 

Kış işte 

Kalbin elem günleri geldi 

Dünya evlere çekildi,içlere 

Sarı yaseminle gül arasında 

Dağların mor baharıyla Sis arasında 

Denizle gül arasında 

Yanımda kediler, kuşlar 

Fikrinden dolaşıyor 

Hiçbir iktidarı sevmesem de 

Sobanın iktidarında 

Çarpışa çarpışa nasılsa 

Büyüyebilen kızlar 

Uslu, sakin, ölümü bekliyorlar 

Yaşlılık 

Dev mi oldular, başkaları 

Üstüne üstüne gelip korkusuz 

Güçlerini deniyorlar 

Gülten Akın (kitap-lık, Mart-Nisan 2013, sayı:166, sf.26) 

Karikatür: caricaturque.blogspot.com.tr

Devamı

Büyük Pasta

 

Karikatür: muammerolcay

Devamı

Erciyesten bakınca

 

 

 

 

Devamı

piramid inşası

 

Devamı

Donkişot yaşasaydı

 

Karikatür: kotbasartcolors.blogspot.com.tr

Devamı

Gölgenin gizemi

 

Gölge ışığın varlığı ile gerçekleşir. Görülen gölgenin önünde, arkasında ya da üstünde o gölgeye ait bir nesne vardır. Gölge aslını ele verir. Gölge bize sahibinin şimdi, burada olduğunu kanıtlar; ancak ne az öncesi ne de az sonrası hakkında bize bilgi verir.

YALÇIN Emine Dilek, Gölgenin Gizemi

 

Devamı

Irmak kıyısında

 

Devamı

Side-Antalya

 

Devamı

Kitap kültürü

 

Kitap kültürü terkedilerek görüntü kültürünün belirlendiği bir uygarlıkta yaşamaktayız. Evlerimizi medreseye dönüştüreceğimizi söylediğimiz nostaljik günlerin yerini televizyon izlemenin ritüel gibi algılandığı günler almış ve televizyonun katkısıyla evlerimiz tüketimin azmettiricisi haline gelmiştir. Toffler bu durumu " Evler nesnelerin ön kapıdan girip arka kapıdan çıktığı kocaman bir zaman yeme makinesidir. Ve bu girip-çıkma işlemi büyük bir hıza ulaşmaktadır.“ cümleleriyle tasvir eder.

Ahmet Dağ -Sosyal Politika dergisi 14

Devamı

Protesto

 

Devamı