21 Mart 2014 Cuma

Yayınlandı Mart 21, 2014 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Sanal dünyada gezinti

 


Devamı
    eposta       edit

13 Mart 2014 Perşembe

Yayınlandı Mart 13, 2014 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Akıbetimiz Dünya Durunca National Geographic Türkçe 2

 

Dünya farkında olmasak da dönüyor.Dünyanın ekvatordaki dönüş hızı saatte 1600 km. 

Peki bu dönüş hızında bir değişiklik olsaydı neler olurdu?

Devamı
    eposta       edit
Yayınlandı Mart 13, 2014 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Bireysel değişim

 Akif’in iki ayeti kerimeyi çok bolca kullandığını görürüz. Rad Suresi 11 ki bunun üzerine bolca eserler yazılmıştır. Mesela Cevdet Said’in müstakil bir kitabı vardır Bireysel ve Toplumsal Değişmenin Yasaları diye. Rad Suresi 11, “Bir toplum kendinde olanı değiştirmedikçe Allah onu değiştirmez” der. Gelin görün ki bu toplum her seferinde Allah tarafından bir kurtarıcıyı bekler durur. Kendini değiştirmek yerine bazen Hz. İsa, bazen Mehdi, Bazen de Hızır’ın yolunu gözler. 

Metin Önal Mengüşoğlu

Devamı
    eposta       edit
Yayınlandı Mart 13, 2014 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Sinsilik ve tuzakçılık

 Herkes en gizli fikirlerden, bir arkadaş toplantısında söylediği şeylerden suçlu tutulursa, kim hüküm giymez!’ diye soruyor Dostoyevski (Dostoyevski'den Ruha Dokunan Düşünceler, hazırlayan: Esra Uluç, Carpe Diem Kitap Y. İst. 2005, s.31).


Rasim Özdenören - RasimOzdenoren/sinsilik-ve-tuzakcilik/50650

Devamı
    eposta       edit

5 Mart 2014 Çarşamba

Yayınlandı Mart 05, 2014 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Evini buzdan yapan

 Evini buz üzerine yapan,güneşin doğmasını istemez

Mustafa İslamoğlu

Devamı
    eposta       edit

1 Mart 2014 Cumartesi

Yayınlandı Mart 01, 2014 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Kıyamet (Apocalypse) İkinci Dünya Savaşı belgeseli


 

 Milyonlarca insanın öldüğü, şehirlerin harap olduğu, insanları öldürmenin sıradanlaştığı bir dünyaya kıyamet isminin verilmesi hiç şaşırtıcı olmamalı. 

 National Geographic tarafından hazırlanan Kıyamet (Apocalypse) adlı bu belgeselde paltosunun içinde nerdeyse kaybolacak denli zayıf,kısa boylu Adolf Hitler’in Avrupayı hatta dünyayı ateşe atacak korkunç bir savaşın ve karışıklığın içine nasıl sürüklediği etkileyici bir şekilde sergileniyor. Onun köpeklerine gösterdiği sevginin yada yakın dostlarının çocuklarına gösterdiği sevgi gösterilerinin birazını milyonlarca insanı ölüme gönderirken neden göstermediği tam bir ibretlik vakia. 

 “Parti Almanyadır. Hitler Almanyadır” diyen Adolf Hitler’in sonradan gözden düşen ikinci adamı Rudolf Hess ingiltere’ye kapağı zor atmış savaşın sonuna kadar bir İngilteredeki bir hapishanede kalıyor. 

Almanya’yı gözü dönmüş bir savaş makinesi yapan Hitler Çekoslovakyayı,Polonyayı, Fransa’yı dize getirdikten sonra hızını alamayıp Doğunun buğday ambarlarına ulaşmak için saldırmazlık anlaşması yaptığı Rusyaya da saldırıyor.

Dünya, savaş ile o kadar çılgınlık içine giriyor ki Japonyada Çin’e Singapura, Honkonga hatta Avustralyaya ve nihayet Amerikaya saldırıyor. 

Belgeselde işgal altındaki halklar ve o zamanki toplum yaşamı ile ilgili detaylar paylaşılıyor. Kendi halinde paytak paytak yürüyen kazlar, ahırdan yeni çıkan inekler, gülümseyen küçük çocuklar, görülüyor. Çamurlara saplanan tanklar, Koyu bir sis ve duman içerisinde gökten üzerlerine bomba yağdırılan şehirler. Alman askerleri tarafından çekilen görüntülerde yenik halkın gözlerindeki yenilmişliğin verdiği hüzün, O bitmişlik ve tükenmişlik görülüyor. Rusya içlerine 3 koldan uzanışını anlatan bir Alman subay günlüğüne şöyle yazmış “Tanklarımız sapsarı buğday tarlalarından oluşan bir denizde gemi gibi ilerliyor” . 

Almanya’da ve işgal ettikleri ülkelerde amansız bir yahudi avı başlatılıyor. Bazı görüntüler insanlığın bittiği nokta olduğu için bunları anlatmaktan bile kaçınıyorum. Böylesine bir acımasızlığın ,aç gözlülüğün altında hangi sebepler olabilir diye düşünüyorum.

Devamı
    eposta       edit