Robin Sharma ”Sen ölünce kim ağlar?
Başarılı insanlar başarısızların yapmaktan hoşlanmadığı şeyleri yapma alışkanlığına sahiptirler. Onların da her zaman bunları yapmaktan hoşlandıkları söylenemez. Ancak hoşnutsuzluklarının gücü karşısında ikinci sıradadır.
E.M.Gray (Aktaran Robin Sharma:"Sen ölünce kim ağlar?"
Bir suskundu hep. Suskunluk bir tür konuşmaydı, bir çağrı,hatta feryadın adı onda.Ne ki kelimelerin dilinden anlamayan bulutsuz, bu yağmursuz insanlar, nasıl okuyup çözebilsindi "Dil"in kelimelerini?
Durmuş Korkmaz-Hece Dergisi sayı 9
Ahvali arz edin yare
hasretiyle yandı ciğerim pare
Garip bikes kaldı gönül avare
Gurbet elde ağlar yardan ayrılan
--------------------------
Uryan oldum varım verdim
mal-ı mülkden fariğ oldum
Kesb-ü karım yok anladım
bütün ömrüm heba oldu
Borlu Hacı Şakir Efendi Divançesi (Murat Soyak- Hamle Gazetesi)
Herkes birbirine poz veriyor. İnsan içine çıkmak, kamera karşısına geçmek gibi bir şey oldu.
Haşmet Babaoğlu
https://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2012/07/29/pazar-notlari-geriye-donup-bakinca
Evet, evlerin içi avizelerle renklenmiş, ama maalesef ışık yok; çünkü cereyan yok, yani aşk iflas etmiş. İnsanın gönül sesine göre makam belirleyenler aşka ulaşabilir. Oysa gençlerin birçoğu şehvetin karanlık sesine tutsak.
D.Ali Taşçı
Yine Osmanlı’dan gelen hoş bir âdet; Zimem defteri... Bakkal, manav, kasap gibi esnafların tutuğu borç defteri yani. Ramazan’da zengin bir şahıs bakkala gelir ve zenginliği ölçüsünde (esasen gönül zenginliği ölçüsünde) “ilk yirmi kişinin borcunu hesapla” diyerek bu şahısların borcunu öderdi.
irsad_ramazan_2010