28 Mayıs 2012 Pazartesi

Yayınlandı Mayıs 28, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Söz verdiğinizde

 Birine bir şeyi yapacağınıza dair söz verdiğinizde mutlaka yapın. Sadece konuşan ve harekete geçmeyen kişi olmaktansa sözünüzün arkasında duran kişi olun.

Robin Sharma

Devamı
    eposta       edit

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Yayınlandı Mayıs 26, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

En büyük narsistler

    eposta       edit

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Yayınlandı Mayıs 12, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Yumruk vuran

yumruk vuran kazanmaz,yumruklardan kaçan kazanır

vitali kliçko

Devamı
    eposta       edit

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Yayınlandı Mayıs 07, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

insanın büyüklüğü

Evrende bir kum tanesi kadar olamayan dünyada yaşayan bir insanın büyüklük taslaması akıl karı bir iş mi?

Devamı
    eposta       edit
Yayınlandı Mayıs 07, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

evliyalık

Söylentiye göre Hasan dede bir müridini zirveden doldurduğu suyu Aksaray’daki kardeşine gönderirmiş bir defasında mürit kentte ayakkabıcıda güzel bir kadın görünce mendilde su taşıdığını unutmuş, eli ayağına dolanmış ve su dökülmüş Ayakkabıcı müride dönerek “dağın doruğunda evliyalık yapmak kolaydır. Hasan dedeye söyle bu işi biraz da kentte yapsın” demiş

Atlas dergisi’nden
Devamı
    eposta       edit

3 Mayıs 2012 Perşembe

Yayınlandı Mayıs 03, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Dost aramak

 Bütün hayal kırıklıklarımıza karşın dost aramaktan vazgeçmeyiz! J.Derrida bunu, “Bir başka insana inanmaya duyduğumuz şiddetli özlem” olarak açıklar. Çünkü “ancak bir başkasına inanarak kendimize inanırız.” İnsana hüzün ve umutsuzlukla “ey dostlarım, dost yoktur” dedirten arayışın kaynağı budur!

https://www.sabah.com.tr/Yazarlar/babaoglu/2011/08/14/pazar-notlari-sert-merhamet

Devamı
    eposta       edit
Yayınlandı Mayıs 03, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

yaşayan efsaneler siemens sx1 ve nokia 6600

 

Simens sx1

Cep telefonlarının bir fırtına gibi hayatımıza girdiği günlerde almıştım siemens sx1'i. Smybian işletim sisteminin ilk versiyonunu kullanan cihaz bazı durumlarda kendisiyle benzer dönemde çıkan nokia 6600'a fark atan özelliklerle donatılmıştı. Halen de kullanıyorum emektarı. Kaç kere yere düştü kaç kere içini açıp ameliyat ettim. Bazı uygunsuz yazılımlar kurma sonucunda öylece kapanıp gitti. Ama sonra yeniden küllerinin arasından yeniden doğdu. Bu cihazı böylesine sevimli ve vazgeçilmez yapan nedir ?

Ergonomik tasarım. Simens sx1 tasarım ve ergonomiklik açısından nokia 6600 a nazaran daha kullanışlı. Ondan daha hafif ve tuş bileşimi çok farklı. Sürekli mesaj yazanlar açısından alışamayanlar için yazma sıkıntılı olsa da bazı uygulamalarda tam yerli yerinde bir kolaylık sağlıyor.Ne tam büyük ve ağır ne de çok küçük, insanın eline tam olarak oturuyor . İlk kullanıldığı servis firmware sürümünden farklı olarak pek çok özelliği değiştirilmiş bir sürü modifiye sürümleri var . Pek çoğunu denedimde . Ancak zamanla sorunlara yol açtığını tespit ettiğimden kaldırdım.

 Siemens sx1, nokia 6600’ a iki yönden büyük üstünlük sağlıyor. Öncelikle siemens sx1 stereo 6600 ise mono . Ayrıca radyosu ve bas özellikleri ile donatılmış harika bir MP3 çalıcı. Kaliteli bir kulaklıkla Mp3 çalarlar kalitesinde müzik dinleme imkanı veriyor. Kulağı tırmalayan ya da rahatsız eden bir sesi yok. 

 Siemens sx1'de tuşlar radikal bir şekilde sol ve sağ alana olmak üzere ikiye ayrılmış. Bu tasarımın uygulamaları kullanırken  ergonomik bir kolaylık getirdiğini söyleyebilirim.

Bütün bu özelliklerine rağmen siemens sx1 ‘in piyasadan silinmesine neden olan tasarım hatası kullandığı tuş bileşiminde yatıyor.Herhangi bir tuşunda olabilecek bir bozukluk koca ekranı etkileyebiliyor.Çünkü ekran ve tuş kapağı tamamiyle entegre edilmiş durumda. 

 

6600 ın belirgin farkla öne geçtiği yan burası.

 

Devamı
    eposta       edit

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Yayınlandı Mayıs 02, 2012 gön: Celal Yeşilyurt ve 0 yorum

Sessizliğin dili

 

Bir Kızılderili atasözü şöyle der: "Herşey aynı nefesten alır: Hayvanlar, insanlar, ağaçlar"

Hayvanlar olmazsa insanlar ne yapar? Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığa boğulur.

Evet gerçekten etrafımızda aslında sonradan farkedebileceğimiz ses yapan o kadar canlı var ki farklı sesleriyle dünyanın renklerine ayrı bir renk katmakta ve gören gözlere ayrı bir güzellik sunmaktadır. Bir baykuşun ,bir Ağustos böceğinin , hatta bir sivrisineğin sesi … sanki büyük bir orkestranın bitmek bilmez konseri gibi tekrarlanır durur. Bir belgeselde dinlediğim şu söz arasıra aklıma geldikçe ürperirim “Ormanda yürüyorduk Ormanın sessizliği demek orman tarafından yutulmak anlamına geliyor.” diyordu.

Devamı
    eposta       edit