Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası hayatını kaybeden insanlarımıza Allahtan rahmet diliyor yaralı olarak kurtulanlara acil şifalar temenni ediyorum.
Can kaybının sayısı son açıklamalara göre 42 bini aşmış durumda. Bu durum felaketin büyüklüğünü gösteriyor. Bu kadar can kaybı karşısında kelimeler anlamını yitiriyor.
Maalesef bu kayıplarımızın ana nedeni inşaat yapı kalitesine riayet edilmeyişi ve uygun olmayan zeminlere çok katlı yapılar yapılması.
Bu depremler bir sonuç da acaba son günlerde artan deprem faaliyetlerinin artışında insan unsurundan kaynaklanan bir etki olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum. Son yıllarda doğayı o kadar hor ve hoyratça kullandık ki. Denetimin yeterince ve etkili olamayışı aç gözlü fırsatçılara imkan veriyor. Kimi binalarda estetik kaygı uğruna kolonları kesmişler, kimi binaların ise beton ve demir kalitesi çok kötü. Asansör güvenlik rutinlerine verilen önem kadar binanın sağlamlığına da gereken önem verilmeli ve testler yapılsaydı keşke.Yapı ruhsatlarının zemini gevşek ve nerdeyse su çekebilen alanlara verilmemesi gerekiyordu. Buraların park, bahçe gibi yada tarım amaçlı kullanımı uygundu.
Dünyanın en büyük gökdelenlerinden biri olan "Burc halife " çölün ortasına inşa edilirken en şiddetli depremlere bile dayanmasını sağlamak için inşaat teknik bilgilerine harfiyen riayet ettiler. Bu devasa yapının depremden en az etkilenmesi için temelinin çok iyi düzenlenmesine borçlu olduğunu biliyorlardı. Yerin hemen üstünde oluşacak bir şiddeti üst katlara iletmeyen teknolojiyi uyguladılar.Biz ise bırak gökdeleni küçük katlı yapıların inşa edilmesinde bile yanlış üstüne yanlış yapıyoruz. Önce kırsal kesimi ve iş alanlarını tahrip edip onları büyük şehirlerde tıkabasa yaşayacakları güvensiz yapılara mahkum ediyoruz. Sonra maliyeti çok büyük oluyor toplumumuza ve devletimize.
0 yorum:
Yorum Gönder